1. Petek kimdir?
Petek, odağı insan ve sanat olan ve sürekli olarak kendisinin bir üst versiyonunu bulmaya ve yaratmaya çalışan bir yolcu diyebiliriz.
Bununla birlikte Petek özgürlüğüne düşkün, yaratıcılıkla beslenen, iflah olmaz bir meraklı.
Öte yandan, o da herkes gibi hayatta anne, eş, profesyonel koç, kimya mühendisi gibi birden fazla kimliğe sahip ve bu kimlikler arasında bir denge kurmaya çalışan.
Sanırım kısaca böyle söyleyebiliriz.
2. Petek’in hikayesini özel kılan nedir?
Beni özel kılan nedir? Zor bir soru ama ilk aklıma gelen, özünün peşinde olan bir insan diyebilirim.
Peki ne demeye çalışıyorum bunu söylerken. Şöyle ki, kendi doğal ortamını arayan ve türlü zorluklar sonunda bunların neler olduğunu kavramış ya da hatırlamış bir insanım ve bunların peşinde yılmadan koşan biri olmamın beni özel kıldığını söyleyebilirim.
4. Petek’in hayatında kırılım noktası olarak gördüğü ne(ler) var?
Hayatımda 3 temel kırılım noktası olduğunu düşünüyorum.
Birincisi, 35-36 yaşlarımda, kurumsal bir şirkette uzun yıllardır çalışırken bir gün kendime “Ben bundan daha fazlasıyım, ben buraya ait değilim.” diyerek, hayatın anlamını sorgulamaya başlamamdır ki bu duruma “Varoluş Krizi” dendiğini sonradan şaşırarak öğrenmiştim. Neticesinde ise başka bir iş bulmadan istifa etmem.
İkincisi, hiç içimden gelmeyerek yani mecbur kalarak 1 yıl sonra başka bir kurumsal firmada çalışmaya başlamamın ardından psikolojik olarak dibe vurmam ya da başka bir deyişle ağır depresyona girmem. Ardından koçluk seanslarına başlamam ve 6 ay içerisinde başka bir insana dönüşme yolculuğumun başlaması. Hayata umutla bakabilme bakış açısını geliştirmem.
Üçüncüsü, babamı aniden kaybetmem ve hayatın çok ama çok kısa olduğunun yüzüme bir tokat gibi vurması ve arkasından kendi kendime yapmak için söz verdiğim şeyleri örneğin koçluk eğitimi almaya başlamak gibi teker teker hızla hayata geçirmeye başlamam.
5. Petek’in yolculuğunun en önemli 3 destekleyici kişisi ve/veya süreci nedir?
İlki eşimdir. Bazen olumsuz olarak etkilese de o zamanlarda bile zorlayıcı faktör olarak aslında bir şeyleri değiştirmem gerektiğini bana fark ettirmiştir. Belki kendisi bile fark etmeden.
İkincisi tabii ki sensin Kemal. Çok doğru bir zamanda çalışmaya başladık seninle. Senin yol arkadaşlığın ve profesyonel koçlardan oluşturduğun ağ hayatımda olmasaydı, şu anda olduğum Petek olamazdım. İyi ki de öyle olmuş.
Üçüncüsü ise, canım dostlarım, beni yolda tutan pek çok dostum var ve onlar da iyi ki varlar.
Süreç olarak bakarsak, hayatın anlamını aramaya başlama süreci, dibe vurma süreci ve koçluk hizmeti alma süreci olarak sıralayabilirim.
6. Petek, koçluk konusunda koçları hangi konuda uyarmak ister? Ve hangi önerileri verir?
En ama en çok önem verdiğim ve bu işe ilk defa adımını atan koçlara hep tavsiye ettiğim şey koçluğu hayatlarının odağına almaları. Bu ne demek? Bence bir koçun ayda en az bir kere koçluk desteği alması şart. Yolda kalmak, hizalanmak ve kendisini dışarıdan daha net görebilmek için bunu olmazsa olmaz olarak görüyorum. Hele ki yeni başlayan bir koçsanız kendinizden daha deneyimli bir koçtan koçluk almanın bir diğer faydası da kendi koçluk bilginize yenilerini katmak olacaktır. Canlı canlı “iyi bir koçluk nasıl yapılır”a şahit olacak ve içselleştireceksiniz.
Şu yanılsamaya kapılmamak lazım, bir koç kendi kendisine koçluk yapabilir. Hayır yapamaz. Bu farklı bir şey.
Ayrıca kendisi koçluk hizmeti alan bir koç, bunun insanın hayatını ne denli etkilediğini ne kadar faydalı olduğunu bir başkasına o kadar rahat ve doğal bir şekilde anlatır ki, karşısındaki anlatırken bundan ister istemez etkilenir.
7. İş hayatında kadın olmak? Kadın koç olmak? Burada avantaj olarak gördüğün neler var?
Kurumsal hayatımda, benim çalıştığım bölüm kadın ağırlıklı çalışanların tercih ettiği bir bölümdü. Bu anlamda kendi hem cinslerimle daha fazla mesai harcadığımı söyleyebilirim.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, kadınlarla çalışmak hiç kolay değil.
Çok duygusal bir tarafımız var, karşımızdakinin tavırlarını yanlış anlama, yanlış yorumlama sonra da bunlardan bir sonuca vararak enteresan tavırlar geliştirme potansiyelimiz yüksek. Küsme, konuşmama, iğneleyici laflar etme gibi bana göre çok rahatsız edici yönelimlerimiz olabiliyor.
Öte yandan, kadın koç olmak tarafında ise bana sanki daha avantajlıymışım gibi geliyor.
Kadınların koçluk hizmeti almaya daha yatkın olduğunu görüyorum, bu anlamda erkeklerin daha sert bir kalkanı var gibi sanki. Katı inançları var.
Kadın koç olarak kadınlara koçluğu anlatmakta, onlarla bağ kurmakta daha rahat olduğumu hissediyorum.
Bununla birlikte, baktığımda etrafımda erkekten çok kadın koç olduğunu görüyorum.
Burada ise zamanla daha dengeli bir cinsiyet dağılımının oluşmasını diliyorum.