Kurumsal kariyerimde yaptığım en büyük hatalardan biri kariyerde yükselme onayını verecek olan yöneticilerimi görmezden gelmemdi.
Bugün çalıştığım birçok dostumun da benzer problemi olduğunu, yaptığım koçluk görüşmelerinden biliyorum.
Ama bunu içinden geçtiğiniz o günlerde göremezsiniz.
Keşfetmek için gerçekten çok ciddi zorlanmanız ve artık “bir karar alma” noktasına gelmeniz gerekir.
Hiç unutmam benim karar almam, koçumun önüne
“Sen sormadan söyleyeyim; ben artık “yönetici olma konusunu çözmek ve o terfiyi almak istiyorum”
diye gitmemle olmuştu.
Seansın sonunda hiç ummadığım bir sonuçla karşılaştım. Beynimin ilkel – otomatiğe bağlı tarafı biliyorken, bilinçli – yeni tarafı ilk kez dile getiriyordu:
“Ben yöneticilerimi görmezden geliyor, onları kaile almıyordum”.
Nedenleri merak edenler için;
Bana göre içinde bulundukları pozisyonu dolduramadıklarıydı görüşüm (eğitim, mesleki yeterlilik, dil yeterliliği, geçmiş başarıların benim kısa zamanda yaptıklarım yanında ufak kalması, bir de özel ilişkiler bütünü).
Üzgünüm bir gerçek var ki, “doğru zaman, doğru yer ve doğru kişiler kavramı” bazen “koyunun olmadığı yerde keçinin prim yapması” olabiliyor.
Benim ise bir karar vermem gerekiyordu. Egomla olan büyük savaş sonunda zor da olsa sonunda o kararı daha doğrusu o kabulü yaptım:
“Yöneticilerim ben ne düşünürsem düşüneyim, o pozisyona uygun görülmüşlerdi. Ben de istediğim pozisyona geçmek istiyorsam, onları da dikkate almak zorundaydım”
Aman sakın ha bunu şöyle düşünmeyin: “Onlara yalakalık yapmak, onların suyuna gitmek”.
Olay bu değil dostum!
Bunu düşünüyorsan baştan kaybediyorsun.
Olay beyni farkındalıkla yönetmek.
Bakın liderlik denen şey; ”çalışanlarına ilham verme ve onları motive ederek istediği sonuçları almasına yardımcı olmaktır” en basit haliyle.
Ve nörobilimsel çalışmalar der ki;
Bir lider çalışanlarına;
- Tehditler savurur,
- Onları aşağılar,
- Hep sorunlara odaklanırsa, çalışanların beyinlerinde bazı bölgeler aktifleşerek, çalışan liderden uzaklaşır.
Nörobilimsel liderlik kapsamında (nöroliderlik) dört temel liderlik becerisi ortaya çıkmaktadır;
- Sorun çözme ve karar verme becerisi,
- Duyguları düzenleme ve yönetme becerisi,
- Diğer insanlarla işbirliği yapma yeteneği,
- Ve değişim kolaylaştırma yeteneği,
Koca koca işletmelerin (ve bugün start-up’ların da) lider olarak gördüğü kadrolara koçluk ve mentorluk gibi destekler sağlamasının en önemli nedenlerinden biri de budur. (*)
Tekrar hikayeye geri dönersek;
O zaman için 2 yıl süren koçluk hizmeti alma yolculuğum nöroliderlik kapsamında benim bu dört becerimi geliştirmişti.
Bu dört beceri gelişimi çok kolay değil aksine “değişim dönüşüm gerektirdiği için” çok zordur.
Bunu başarmanın yolu da 2020 yılından beri yürüttüğüm Potansiyelini Ateşle programının 3 çatı kavramının içselleştirilmesinden geçmektedir.
“Odak – Niyet – Cesaret”
İşte bu üç kavram etrafında; mind-set yani zihniyet değişimini yaparsanız o zaman hem kendi içinizde devrim yaratırsınız, hem de kazanamayacağınız savaş yoktur.
Kendi hikayemin ara bölümlerini geçersek (4 liderlik becerisini geliştirmek için aldığım koçluk hizmetleri), istediğim terfi 1,5 yılda geldi. Sanmayın kaile aldığım yöneticilerimin desteği ile olduğunu. Tam tersine karşı koymalarına rağmen. Bunun hikayesini başka bir zaman nörobilimsel perspektiften anlatırım.
Nörobilimsel gerçeklerle iş dünyası, liderlik, girişimcilik ve tabii ki koçluk okumak istiyorsanız, takipte kalın.
(*) Kendisine yatırım yapmayı bilen geniş vizyonlu çalışanlar da bu hizmetleri almaktadır.
Bu seneyi ıskalama! Seni de bir sonraki gruba bekliyorum. Detaylı bilgi ve başvuru için tıkla…